Her sabah uyandığımızda, ya hiç rüya gördüğümüzü anımsamıyoruz ya da çok etkilendiğimiz sürükleyici bir rüya gördüysek, bunun bazı detaylarını hatırlıyoruz: Peki, bilim bu konuda ne diyor;? Cidden bu kadar az mı rüya görüyoruz yoksa hafızamız bize oyunlar mı oynuyor? Bilimsel cevapları yazımızın kalanında…
Her gece rüya görüyor muyuz? Bilim ne diyor?
Öncelikle ilk sorumuzu cevaplayalım: Elbette sandığımız kadar az rüya görmüyoruz. Hatta şaşırtıcı şekilde, her gün rüya gördüğümüz bilimsel çalışmalarla kanıtlanmış durumda. Araştırmalar, neredeyse herkesin düzenli olarak rüya gördüğünü gösteriyor; hiç rüya görmediğini iddia edenlerin bile…
Furman Üniversitesi’nde uyku ve rüya görme üzerine çalışmalar yapan psikoloji ve sinirbilim doçenti Erin Wamsley , “Aynı kişileri uyku laboratuvarına getirip, uykunun aktif bir evresinde uyandırıp ne düşündüklerini sorarsanız bir şeyler hatırlayacaklardır” diyor.
![](https://ares.shiftdelete.net/2025/01/image-289.png)
Buradan şu soru doğmuş olur: Peki neden bu rüyaları hatırlamıyoruz?
Bu sorunun birkaç cevabı var: İlki, rüya hafızasının çok kısa ömürlü olması. Wamsley, uyku araştırmalarında, rüya sırasında veya hemen sonrasında uyanmazsanız ve deneyimlediğiniz şeyi düşünmezseniz rüyayı hatırlamanın nadir olduğunu gösterdiğini söylüyor.
Yani hatırlamamızı sağlayan en temel unsurlardan biri rüya sırası veya hemen sonrasında uyanmış olmak. Bazen çok heyecanlı bir rüyada uçurumdan düşer veya ölürüz ve o an sıçrayarak uyanıp rüyamızı tüm detaylarıyla hatırlarız.
Fakat sık uyanmak rüyamızı hatırlamamızı sağlasa da uyku kalitemizi düşüren bir unsurdur. Bu sebeple uyku kalitesi ve rüya hatırlama arasında ters bir korelasyon olduğu rahatlıkla söylenebilir. Daha derin ve kesintisiz uykuya sahip kişilerin rüya hatırlama ihtimalleri çok daha düşük olacaktır.
![](https://ares.shiftdelete.net/2025/01/image-291.png)
Bir diğer konu ise uykunun hangi aşamasında uyandığımızdır. Biliyorsunuz, uyku kendi içinde 4 ana evreden oluşur. İlki REM (Rapid eye movement) ve üç aşamadan oluşan NREM (None-REM). En canlı ve yüksek olay örgüsü içeren rüyaların genellikle REM evresinde görüldüğünü duymuşsunuzdur.
Diğer uyku evrelerinde rüya görüldüğüne rastlansa da, ‘ayrıntılı rüyaları hatırlama olasılığı REM’den uyanırken en yüksektir, REM uykusundan uyandığınızda bir rüyayı hatırlama şansınız yaklaşık %80 ve diğer uyku evrelerinden uyandığınızda yaklaşık %50’dir’, diyor Wamsley.
Velhasıl rüyalar hatırlasak da hatırlamasak da bizim bir parçamız. Belki de rüyalar, uyanık hayatlarımızın birçok yönünü yeniden ele alarak, neyin saklanması ve neyin unutulmasına izin verebileceğimiz konusunda karar vermemize ve bunları ayıklamamıza yardımcı oluyor.
Zhang, ‘İnsanların rüyalarına dikkat etmesinin çok değerli olabileceğini düşünüyorum; mutlaka anlamlarını aşırı analiz etmek için değil, rüya görmenin beyninizin önemli duygusal ve bilişsel işler yaptığının bir işareti olduğunu anlamak için,’ diyor. ‘İnsanlar rüyalarının farkında olarak, zihinlerinin üzerinde çalıştığı şeyi yansıtan kalıpları veya duyguları fark edebilirler ve bu da öz farkındalık için faydalı olabilir.” diye de ekliyor.
Siz de gördüğünüz en çılgın rüyalarınızı ve bunları ne kadar hatırladığınızı yorumlarda bizimle paylaşmayı unutmayın…