Microsoft’un kurucusu ve dünyanın en zengin insanlarından biri olan Bill Gates, 160 milyar dolarlık servetiyle hem lüks yaşam tarzıyla hem de hayırseverlik projeleriyle dikkat çekiyor. Ancak Gates, servetini sadece kendisi için değil, dünya için daha iyi bir yer yaratmak amacıyla da kullanmayı hedefliyor. İşte Gates’in bu devasa serveti nasıl harcadığına dair detaylar…
Lüks yaşam tarzı ve devasa bağışlar…
Bill Gates, hayatında teknolojik bir devrimi başlatmasına rağmen, ilk kazandığı milyar dolarlık servetle oldukça mütevazı harcamalar yapmaya başlamıştı. İlk büyük harcamalarından biri, genç yaşta satın aldığı Porsche 911 model bir spor arabaydı. Bunun yanında özel jetler, 60 bin metrekarelik dev bir malikaneye sahip olan Gates, Washington’daki eviyle de gündemde. Xanadu 2.0 adı verilen bu evde bir kütüphane, özel bir yüzme havuzu ve son teknolojiyle donatılmış birçok alan bulunuyor.
Bunların yanı sıra, Gates dünya çapında birçok gayrimenkule de sahip. Florida’daki geniş arazileri, Montana’daki dağ evleri ve Kaliforniya’daki lüks mülkleri bunlardan sadece birkaçı. Ayrıca, kendisi ABD’nin en büyük özel tarım arazisi sahiplerinden biri. Yaklaşık 275 bin dönümlük tarım arazisi, Gates’in yatırımlarının önemli bir parçası.
Bill Gates, mal varlığını yalnızca kendi zevkleri için değil, aynı zamanda dünya için kullanmayı da bir görev olarak görüyor. 2010 yılında eski eşi Melinda Gates ile birlikte başlattığı Giving Pledge (Bağış Taahhüdü) ile servetinin büyük bir kısmını hayır işlerine bağışlamayı taahhüt etti. Bill ve Melinda Gates Vakfı, eğitim, sağlık ve yoksullukla mücadele gibi alanlara 2024 yılına kadar toplam 77.6 milyar dolarlık bağış yaptı.
Vakfın hedefleri arasında, 2026 yılına kadar yıllık 9 milyar dolarlık bir bağış bütçesine ulaşmak bulunuyor. Gates ayrıca Alzheimer, Ebola ve sıtma gibi hastalıklarla mücadelede milyarlarca dolarlık yatırımlarıyla dikkat çekiyor.
Bill Gates’in bu kadar büyük bir serveti yönetirken, aynı zamanda küresel iyiliğe katkıda bulunma çabası, hem iş dünyasında hem de hayırseverlikte önemli bir örnek teşkil ediyor. Siz Gates’in bu yaklaşımı hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşmayı unutmayın!
